ALEViLiKTE iBADET ve CEM
ALEViLiKTE iBADET:
Alevi / Bektasîlikte kisisel ibadetin: yeri, zamani, mekâni,
sekli yoktur. Birincil ve en iyi ibadet her an Kâmili
insan (bilgin olgun dürüst insan) olmaya çalismaktir. Bilim
yolundan gitmek, eline, diline, beline sahip olmak, helâl
lokma yemek, kendine reva görmedigini baskasina
uygulanamamak..vs. Aleviler için en büyük ibadettir. Zaten
bu kurallari yerine getirenin tanriya yalvarip af/merhamet
dilemesine gerekte yoktur. Bu nedenlerden Alevîlerin
islamin 5 sartina (namaz, oruç, haç, zekât kelimeyi
sahadet) uyma, camiye, kiliseye .... hatta cem-evine, gidip
gitmeme, diye bir zorunluluklari yoktur. Gerçek içten ve
gizli; insanî ahlâksal kurallara uymadiktan sonra, yapilan
ibadet gösteristen öteye gitmez. Kendini ve halki,
kandirmaktan baska bir sey degildir. Alevi /Bektasîlikte
toplumsal anlamda bir tür ibadet CEM kurumu içinde vardir.
Kelime anlami ile CEM,
BiRLiK demektir. "Alevîligin kalbi cemde atar. Alevîligin
sirri cemde yatar" denilir. Alevîligi bütün yönleri ile
anlamak Cemi anlamaktan geçer. Cemde yapilan her hareketin,
her sözün inançsal, kültürel, toplumsal sembolik anlamlari
vardir.
CEMin INANÇSAL KAYNAGI:
Kirklar-Cemidir. Alevîlikte Muhammedin miraç (tanri ile
görüsme) rivayetiyle (gerçekte olmasi mümkün görünmeyen,
olay, masal, rüya) birlikte anlatilan bir hikâye ye göre :
Hz. Muhammed Tanriyi ziyaretten döndükten sonra, gerçek
hayatta 40"lar Meclisi denilen bir toplantiya katilmak
ister. Muhammed 40"lar meclisine girmek için kapiyi çalar ve
peygamber oldugunu söyler. - Git peygamberligini ümmetine
göster denilir. Ve içeriye alinmaz, bir kaç defa dener
sonra:" - Bende fakir bir kulum, sizden biriyim" deyince
içeriye alinir. Yani bu meclise isteyen herkes giremez,
oraya giren rütbesini, malini mülkünü defterden silmesi
gerekir, ve oraya girmek için gönülden istekli ve israrli
olmak gerekir. Muhammed, Kirklar CEMine girince,
oradakilere kim olduklarini, büyük, küçük kim diye sorar. -
Bize Kirklar derler , bizim küçügümüzde büyügümüzde uludur.
Cevabini alir. Muhammed sayar bakar, kadin erkek 39 kisi,
biriniz nerede der: - O disarida görevdedir derler. Muhammed
ispat ister. Birisi Hz. Alinin koluna bir biçak vurur,
hepsinin kolundan kan akar, bir damla kan da çatidan içeri
düser. Alinin kolu sarilir digerlerinden dökülen kan da
durur. Burada ki mesaj, Cemde kadin, erkek herkesin esit ve
ayni seviyede oldugudur. Canlardan birisinin acisi herkesin
acisidir, birisinin acisi sarilinca hepsinin acisi durur.
Ortaya bir üzüm tanesi getirilir, Muhammedten bunu 40
kisiye paylastirilmasi istenir. Muhammed zor durumda kalir
ve HAKtan yardim ister, üzüm tanesi ezilip serbest edilir,
buna kirk kisi banip, mest (seri-hos = basi hos) olup semaha
kalkarlar. Burada verilen önemli mesaj, bilmedigini sorup
ögrenmektir, var olani esitçe paylasmak, hakkina düsene razi
ve beraber mutlu olmaktir.Semah dönerken Muhammedin basinda
ki sarik düser ve 40 parça olur, Kirklar bu parçalari
bellerine baglarlar, Muhammed 40"lara PiRlerini sorar: -
Pirimiz Ali, rehberimiz Cebraildir. cevabini alir. Muhammed
Hz. Alinin yanina gelir (Rüyasinda), Tanri katina çikmak
isterken önüne çikip onu engelleyen bir Aslanin agzina
verdigi ve ancak o zaman yoluna devam-edebildigi,
Peygamberlik yüzügünü Hz. Alinin parmaginda görür . Ve
rüyasinda gördügü tanri yüzünü ve sesini HZ. Aliye
benzetir. Orada Alinin kendinden ayricalikli oldugunu görür
ve Ali" ye niyaz eder. Burada verilen mesaj: Sadece
peygamberler degil, olgun insanlarin hakkin, (halifesi)
elçisi, onun bir parçasi oldugudur.
Gökte aranan yerdedir (tanri insandadir) düsüncesidir.
Sonuçta ortaya çikan H.B.Velinin deyimiyle, akil mantiga
uyan ve gönülden her insanin katilabilecegi sonuç: Tanri
gökte degil yerdedir, insanlarin içinde, kalbindedir.
insanlar da birlesip dünyadaki nimetleri (degerleri)
ortaklasa esitçe paylasmalidir. Bu hikâyede anlatilan
konular, ve özelikle Cemde Ehli-Beyt Hz. Ali ve soyuyla
ilgili konular CEMin islamdan aldigi yanlardir. Eski tarih
kaynaklar, Cemde görülen: kadinli erkekli, dansli, müzikli,
yemekli, içkili, ögütlü ve duali toplantilara (sermonilere),
islam öncesi Anadoluda ve Asya toplumlarinda rastlandigi
göstermektedir. Bu nedenle Cem direk islamdan kaynaklanan
bir olgu degildir.
CEMin TOPLUMSAL TEMELI:
Fakir, emegi ile geçinen, ezilen, haksizliklara ugrayan,
yurttan yurda göç etmek zorunda kalan fakir köylü insanlar,
eski yeni inanç ve düsünceleri bir birine katmis,
bütünlestirmis ve bu ezilmislik durumdan kurtulmanin
yolarini aramislar. Tâbi ki insanlar, bu baski zulme, zaman,
zaman bas kaldirmis ve hakim güçlerce ezilmislerdir. Ama
teslim olmamislar, kendi inanç, kültür ve toplumsal, sosyal
düzenlerini kurmuslar. Ve bu olay, Anadoluda Türk, Kürt,
Arap, Azerî, Müslüman Hiristiyan birçok inanç, milliyet ve
kültürler arasinda olusmustur. Birlesmeleri sorunlarina
sahip çikmalari, hakim güçlerin çikarlarina zarar verdigi
için, yasadisi sayilmislar, kültür ve inançlarini gizli
yapmak zorunda kalmislar, baski ve zulümlerden korunmak
için, kendi düsünce ve eylemlerini tepki çekmeyecek
sifrelerle gizlemisler.
Íste toplumsal açidan CEM: Ezilen Anadolu insaninin, bin bir
yola basvurarak, bin bir çiçekten öz alarak, kendi kültür,
inanç ve toplumsal yasam deneyimlerinin ögrenilip,
öretildigi, yasanilip, yasatildigi, her yönüyle gözden
geçirildigi bir toplantidir CEM. (Bir tür genel kuruldur)
CEM:
Cem; özgürlük, esitlik, ibadet ve sevgi yeridir. Cem yargi
ve karar yeridir. Birlik ve dirligin korunup sergilendigi
yerdir. Cemde sunulan can, söylenen söz, sergilenen özdür.
Hizmet ve sohbet muhabbet yeridir. Kul-Köle, efendi-beyin
olmadigi esit ve hür canlarin bulustugu yerdir. Sasmasin,
yoldan düsmesin diye el ele verilen yerdir cem. Yol tasi,
yol kusuna atilmaz cemde. Af, sefaat, riza meydanidir cem.
insan asilanir, kötülüklerden kesilir. Çig olan piser cemde.
Asi (kötü) olan düser cemde.Güvenin, sevenin yeri, baci-
kardesin meydanidir Cem. Saklar Cem erenleri seni, serini
(basini) verir sirini vermez. ikrar iman (inanma) yeridir,
ölçü ve hükmün yeridir. Edep ve erkân yeridir cem. Cemde bir
ulu divandir meydan. Nur kusaklinin yerine, kil kusakli
sorgu sual yapar, cem erenleri sözünü söyler. Hak adina,
halk adina Pirindir ferman. Cemde dünya isleri görülür,
halk senden razi ise, HAKta razidir. Bu yolda yolcu olan
kendini kanitlamali, Ceme girmeye lâyik olmalidir. Canlarin
mutlulugu esastir. Kurallar sadece inanmak, tekrarlamak için
degil, uygulamak, bir yasam biçimine dönüstürmek içindir.
Temel kurallar korunur saklanir, her seye kilavuzdur akil.
Günü gelir korur kendini, gizlenir. Günü gelir isik, çiçek
saçar aleme. Alemi her yönü ile bilmeden, degistirmek mümkün
degildir. Öz degismez, ama don zamana çaga uyar degisir
zenginlesir. Cennet, cehennem Cemdedir. Cemde can ile
cemaat dengesi kurulur. Mala, güzellige, hatira, zora yer
yoktur meydanda. Biri kirk, kirki bir olur CANLAR CEMde.
CEMde 12 HiZMET:
Pir (1), (Mürsit-Dede) hem mülkün hem gönüllerin sultanidir,
Hak Muhammet Ali Postunda oturur, Cemi yönetir. Cemden önce
Pir, Rehberle (2) (yardimci yol gösterici ile) beraber, bir
"danisik toplantisi" yapar. Sakinlar düskünler belirlenir,
darginlar baristirilir, borçlar ödenir. Hak belli olur,
sorgusu yapilacaklar seçilir. Haberci, Peyik (3) haber
verir, 12 hizmet sahipleri belirlenir. iznikçi (4)
temizlikten sorumludur, hem cem evinin, hem gönüllerin.
Cemevi hazirlanir, canlar davet edilir. Lâyik olan geçer
esikten. Bekçi (5) bekler kapiyi disariyi, içeriyi. Canlar,
canini teslim eder ona, su uyur düsman uyumaz, gelip bir
edepsiz muhabbeti bozmasin aman. Iman kuzu, seytan kurt,
akil bekçidir. Bekçi olmazsa kurt kuzuyu ne eder. Cemde
elinde asasi ile Gözcü (6) düzen ve sükûneti saglar.
Gözcünün elindeki "asa" Edepli durana, dogru söze; "göz,
kulak, gönül verene" degmez. Çeragci (7), delili (mum isik)
uyandirir, cem evi bilim ve sevgi nuruyla aydinlanir.Rehber
talibi (yola girmek isteyen canlari) getirir Pirin ve
canlarin huzuruna. Talip el alir, dil alir, öz bulur
meydanda. Kilavuzsuz kus uçmaz, rehber yolcunun kilavuzudur.
Hz. Ali Postunda oturur. Talip olan can dardadir. Boynunda
tigbent bagli, Enel-Hak dedigi için asilan, bas egik eller
yanda, Halaci MANSURun daridir bu. Ve diz üstü oturur
talip, Nesimi Darina, inanci için derisi yüzülen Seyit
Nesimi gibi, kendi derisi, post (minder) olur kendine. Ve
talip karninda hançer, eleri gögsünde, gövde egilmistir
yere, Fazli darindadir. Ve talibin ayakta, ayaklari
mühürlüdür. Hz. Hüseyin gibi, kanayan yarasini göstermemek
için kapatir, sol ayak basparmagini, sag ayak basparmagiyla.
Ve böyle ikrar (söz) verir talip. Pirin sesi kulaginda
iniler, "gelme, gelme, dönme dönme, gördügünü ört,
görmedigini söyleme, eline beline diline sahip ol. Ol söz
verme öl sözünden dönme. "Seni senden aldik sana geri
verdik, kendine sahip ol. ikrarin kadim olsun der. Kendini
bilen Haki da bilir, yalin ayak, bas açik, semaha kalkar,
Semahci (8) canlar. Kendinden kendini bulmak için, Enel-Hak
olmak için, yürürler gerçege dogru, pervane olup uçarlar,
turnalar gibi, kendinden kendine, gönülden gönüle. Ve
yaniktir sazin namesi Zakir (9) (ozan) elinde. Gönülere
cosku verir, dile hikmet verir. Zakire imam Cafer ilmi, Pir
Sultan deyisi söyletir, telli kuran (saz). Zakir sözün
atesi, telin alevi ile pisirir çig canlari. Siper olur,
haber olur, dil olur, gönül olur, Hak olur, halk olur, soran
olur, veli olur, saz Zakirin elinde. Söyler
Hak-Muhammet-Aliden, Sah Hatayiden Pir Sultandan,
yigitlerden, Kerbeladan, imamlardan, dünden bu günden,
insandan insana. 12 Hizmet ehli çagrilir meydana. Hizmet
kusagi baglanir bellerine. Üzüm tanesi gelir dem olur, Pir
elinden içen mihman olur. Nefsini yenen ona hükmedendir.
Halk ile iyi olan hak ile iyi olandir. Dört kapi selâmini
verilir; seriat, tarikat, marifet, hakikat nedir bilesin,
yol isiz degildir her kapinin sualini verip, ancak öyle
geçersin. Yüreklerde ates sönmez ki, yezit bir semboldür,
zalimler unutulmaz ki. Kerbela çölünde Saki (10) su ile
sehitlere varmaz ki. Sivasbeleda da ayni, yanar canlar ates,
duman, kan içinde susuz. Sakka suyu Sah Hüseyin askinadir,
içene, göçene rahmettir, yere bereket, yüreklere sefkattir,
o zem-zemdir, anlayanin, inananin derdine dermandir. Sofra
Halil Ibrahim sofrasi, lokma herkesin lokmasi. Elimde
yoktur terazi, canlar hakkina oldu mu razi diye sorulur.
Destursuz lokma yiyene, kurban kestirilir bir sonraki cemde.
Bu da sofranin cilvesidir. Kurbana Kurbanci (11) ya,
sofraya, sofraciya, çalisip kazanana, pisirene getirip,
götürene - gülbank çekilir. Cemde, Musahip olur yol kardesi
evli canlar, sonsuza dek. Üstlerine kefen örtülür, bu 4 can
böylece, ölmeden ölürler, ölmez olurlar. Ölüm ölür biz
ölmeyiz. Yoktan var olmadik ki yok olalim, her sey Hakkin
varligin birliginden oldu. Yoktan var olmak, Hakki (varligi
gerçegi) yok saymaktir. Ve Musahiplerin eslerinden gayri her
seyleri ortaktir, sevabina günahina, bir birinden
sorumludurlar, topluma karsi. Ferras (12) meydana çaldigi
süpürgeyle temizler, kötülüklerden pisliklerden hem meydani
hem gönülleri.Aci izdirabta vardir Cemde. "Bizde hata,
sizler ata." "Gönül kalsin, yol kalmasin" "Gelin canlar bir
olalim." Kisa çöpün hakkini, uzun çöpten alalim. Yoldan
düsenin yeri düskünler meydanidir. "Izdirap bir bedenin,
yara tüm gönüllerindir". Suçluyu bagislamak, ancak mazlumun
hakkidir. Bazen olur, bir can geçse de hakkindan, yol
geçmez, bu kamu hakkidir, cem erenleri sorar hesabi, keser
cezayi. Herkes için aci olsa da, sitemi zülfü kâr, düsküne
degecek, hak yerini bulacaktir. Mala, cana, sana, güzellige,
güvenme. Nefsini, dizgin tut, yoksa sorar erenler. Sen mi
ulusun, yol mu ulu ? Diye. insanlik yolu uludur.. Öleyse..
Hele bir yol Ceme varalim. dost cemalini görelim. -
Bilelim, birleselim, - Diyelim söyleselim. - "Sevelim
Sevilelim" -
GELiN CANLAR BiR OLALiM...
BiRLiK CEMiNDE GENEL KURALLAR:
Bes çesit Cem vardir. Bunlarda ilki olan Birlik Ceminin
amaci: yol ve erkâni ögrenmektir. Aileli gelen herkese
açiktir. Sadece 12 Hizmette görev alan kisiler, düskün
olmamalidir, herkesle barisik olmalidir. Ceme, gönlü ve ten
temiz gelinir. Taki takilmaz. Canlarla paylasmak için evde
olandan üstü kapali sekilde lokma. Oturacak minder
getirilir. Rahat elbise giyinilir. ihtiyaçtan fazla kurban
kesilmez. Yenilen içilen ve diger giderler için önceden veya
cem günü gönülden lokma payi verilir. Cemden önce, isteyen
Dedeyle görüsebilir. Bunun disinda Cemde Edeb, erkâna
(ortama) uymak önemlidir.
|
|